Latin Amerika’da Dijital Göçebelik
Dijital göçebelik hayatına adım attıktan sonra Latin Amerika’nın farklı ülkelerinde yaşama fırsatı buldum. Kimi yerlerde internet bağlantısı mükemmeldi, kimi yerlerde tam bir çile. Latin Amerika’nın bazı şehirlerinde hayat inanılmaz ucuzdu, bazılarında ise Batı Avrupa’dan bile pahalı hissettirdi. Güvenlik konusu ise tamamen hangi bölgedesin, ne kadar dikkatli hareket ediyorsun sorularına bağlıydı.
18 ay boyunca kaldığım süre boyunca Brezilya, Arjantin, Şili, Bolivya, Peru, Kolombiya ve Meksika’da birçok şey yaşadım. Festivallere, karnavallara, bayramlara katıldım. En büyük zevklerimden biri olan yemek kültürlerini sonuna kadar deneyimledim. Tabii bunları hem dijital göçebelik hem de gezginlik olarak iki farklı şekilde yaşadım. Bu yazıda size dijital göçebe yanım üzerinden bir anlatım yapacağım.
Bu yazıda Latin Amerika’da dijital göçebeler için en uygun 5 ülkeyi kendi deneyimlerime dayanarak anlatacağım. Latin Amerika (LATAM) ABD ve Kanada’yı bir kenarı attığında elinde kalan ülkelere deniyor. Latin Amerika’nın birkaç ülkesi hariç tamamının İspanyolca konuştuğu bu ülkelerin mimari yapılarına, yemeklerine, kutlama şekillerine, dinledikleri şarkılara kadar birçok ortak nokta bulunuyor. Bunun dışına çıkan örnekler ise bölgede güçlü bir geçmiş topluluk varsa (Aztek, Maya, Mapuche, İnka, Quilmes, Quechua, Aymara vb) onların yaşam deneyimleriyle birleşmiş olanlar oluyor.
Tamamen farklı bir dünya olan LATAM bölgesinin ayrıntılarına geçelim.
Latin Amerika, dijital göçebeler için sunduğu geniş seçenekler sayesinde, her yıl daha fazla insanı kendine çekiyor.
Bu yazıda Latin Amerika’nın dijital göçebeler için sunduğu olanaklardan bahsedeceğim.
Latin Amerika’nın birbirinden farklı kültürel mirasları ve doğal güzellikleri, dijital göçebelerin ilgisini çekiyor.
Dijital Göçebeler İçin En İyi 5 Latin Amerika Ülkesi
1. Meksika – Dijital Göçebelerin Cenneti
Çünkü uzun süre kalabiliyorsun (6 aya kadar vizesiz!), internet altyapısı genel olarak iyi, yaşam maliyetleri ise çok geniş bir skalada değişebiliyor. Ayrıca her yerinde göçebelere özel coworking alanları ve topluluklar var.
En çok sıkıntı olan şeylerden bir tanesi Meksika vizesi almak. Aslında elektronik vize ile sorunsuz bir şekilde bilgilerinizi girip kalmak istediğiniz gün sayısını yazdığınızda otomatik olarak onaylanıyor. Asıl sorun ise ülkeye giriş gereksinimlerinde yer alan şeyleri sağlamanızın bile yeterli olmayabilmesi. Çünkü ABD’ye Meksika üzerinden kaçak giden ülke vatandaşları olarak Ukrayna, Rusya ve Kolombiya mültecileri ile aynı statüde görülüyoruz.
Meksika ekonomisinin önemli bir kısmını ABD ile olan ticaretinden elde ettiği için, bu ülkede onların sözü oldukça rahat geçiyor. Bir havalimanına girdiğinizde Meksika vatandaşlarına ek olarak ABD vatandaşlarının sıra beklemeden geçebildiği özel bir pasaport kontrolü bölgeleri dahi var. Sözün özü ABD vizeniz varsa mülteci statüsünde olmadan rahatça bu ülkeye giriş yapabilirsiniz. Aksi durumda ise memurun inisiyatifinde her şey. Sizin başvurunuzda olan süreyi vermek zorunda da değil. Damgaya kaç gün yazdığı o an belli oluyor.
Size bu konuda verebileceğim en iyi tavsiye ise bir Meksikalı arkadaşınızın size referans olması olur. Çünkü Meksikalılar referans konusunda çok ciddiler. Asla birine referans olmazlar. Çünkü onun referansı ile ülkeye gelen biri ABD’ye kaçarsa, o kişinin insan kaçakçılığı ile yargınlanma durumu var. Bu sebeple iyi tanıdığınız ve size koşulsuz güvenebilecek biri varsa o size kimlik fotoğrafını dahi göndererek referans olursa ülkeye girme şansınız bir anda %99’a çıkıyor.
Biraz da şehirleri inceleyelim.
Öne Çıkan Şehirler
- Mexico City (CDMX) → Büyükşehir hayatı sevenler için harika bir şehir. Bütün Latin Amerika turum boyunca en sevdiğim 3 büyükşehirden biri burası oldu. Zengin mutfağı, iyi planlanmış şehir yapısı, birçok noktaya yayılmış turistik noktaları ve büyük oranda güvenli olması oldukça iç rahatlatıyor.
- Playa del Carmen → Plaj hayatı, rahat tempolu yaşam için ideal bir bölge. Tulum’a kıyasla daha düzenli ve birçok yer daha ulaşılabilir. Yüzülebilir sahiller açısından da oldukça zengin. Cancun ve Tulum daha çok sörfe uygun sahillere sahipken bu oran Playa del Carmen’de daha yüksek. Konaklama seçenekleri hem çok fazla hem de daha hesaplı. Şehir içi fiyatlar ise yine Cancun ve Tulum’dan oldukça hesaplı.
- Tulum → Bohem ruhlu, pahalı ama çok keyifli. Şehirde iki yapı türü var. Ya inanılmaz estetik ve görkemli ya da tam bir çöplük. Özellikle yağmur yağdığında tüm şehir resmen sular altında kalıyor. Altyapı diye bir şey neredeyse hiç yok. Tulum’da çoğu turistik işletme sanki sanat eseri gibi yapılmış. Doğal güzellikler açısından da çok zengin bir bölge.
- Bacalar → Benim için Meksika’nın en güzel yeri burasıdır. Tek sorun internet altyapısının biraz kötü olması. Eğer yüksek hız gerektiren bir iş yapmıyorsanız sizi idare eder ama aksi takdirde zor. Yani toplantı yapacak kadar iyi ama 5 GB video upload etmek için uygun değil.
Ek olarak görülmesini ve hatta kalınmasını tavsiye edebileceğim şehirler ise; Oaxaca, Merida, Valladolid, Puerto Escondido, Guadalajara diyebilirim.
Artılar & Eksiler
✅ İnternet: Büyük şehirlerde harika, sahil bölgelerinde idare eder.
✅ Yaşam Maliyeti: Seçtiğin bölgeye bağlı (Mexico City uygun, Tulum pahalı)
✅ Topluluk: Latin Amerika’daki en büyük dijital göçebe topluluklarından biri burada yaşar.
⚠️ Güvenlik: Şehre göre çok değişiyor, dikkatli olmak şart. Gündüz bir şey yok ama gece olduğunda özellikle gece kulüpleri çevrelerinde dikkat edilebilir. Mexico City, Merida, Playa Del Carmen, Bacalar güvenli iken Tulum, Oaxaca, Puebla için ne olacağı bilinmez durumda.
Latin Amerika’da birçok dijital göçebe topluluğu bulmak mümkün, bu da sosyal etkileşim için harika bir ortam sunuyor.
Karşılaştırma:
Kolombiya ve Brezilya gibi ülkelerde güvenlik konusu daha kritik olabilirken, Meksika büyük şehirlerde bile belirli bölgelerde gayet rahat hissettirebiliyor. Yeme – içme konusunda bütün kıtanın üstündeler. Ulaşım sistemleri ve online hizmetler oldukça başarılı. Ülke içi uçak biletleri de hesaplı sayılabilir. Eğitim seviyesi diğer ülkelerle kıyasladığımızda daha yüksekte. Evsiz nüfusu da oldukça düşük. Genel olarak fiyatlandırmada Türkiye’deki fiyatların olması gereken seviyesinde versiyonu diyebilirim. Ucuz bir ülke asla değil ama her şey olması gerektiği kadar pahalı olduğu için rahat bir şekilde yaşanabiliyor.
2. Kolombiya – Medellín’in Yıldızı Parlıyor
Kolombiya denince aklına eski kötü günler gelmesin! Medellín, tam anlamıyla bir dijital göçebe merkezi haline geldi. Kolombiya’da kaldığım 3 aylık sürenin 1.5 ayını Medellín’de geçirdim ve ayrılmak istemedim. Kolombiya’yı genel olarak bu 5 ülke arasında 4. sıraya koyabilirim. Latin Amerika’nın bu güzel ülkesi, dijital göçebeler için eşsiz fırsatlar sunuyor.
Kolombiya denince aklına eski kötü günler gelmesin! Medellín, tam anlamıyla bir dijital göçebe merkezi haline geldi. Kolombiya’da kaldığım 3 aylık sürenin 1.5 ayını Medellin’de geçirdim ve ayrılmak istemedim. Kolombiya’yı genel olarak bu 5 ülke arasında 4. sıraya koyabilirim.
Genel olarak güvenlik gerginliği ile geçiyor olsa da hangi saatte nerede ne yapacağınızı bilmek, doğru bir bölgede kalmak her şehir için size güvenli ve rahat bir ortam sağlayabiliyor. Kolombiya mutfak olarak kıtanın en kötü ülkesi sayılır. Yerel lezzet açısından büyük bir boşluk var. Ülkede yenen yemeklerin %90’ı Kolombiya’ya ait değil. Kolombiya’ya ait olanlar ise 1000 sene önce yerli kabilelerinin yedikleri ham yemekler ve biraz zaman içerisinde oluşan şeyler. Tabii bu Kolombiya’da güzel yemek yiyemezsiniz demek değil. Venezuela, Peru, Meksika ve Avrupa mutfağını satan birçok yer bulmak mümkün.
Öne Çıkan Şehirler
- Medellín → Sürekli bahar havası ve modern altyapı harika bir yaşamı getiriyor. Metro sistemi, çok seçenekli ve hesaplı paylaşımlı yolculuk uygulamaları, bitmeyen gece hayatı ve eğlence onu harika bir yer yapıyor. Sokaktan geçerken mango, avokado, muz diye bağıran sokak satıcıları bile özlenebiliyor.
- Bogotá → Başkent olması sebebiyle kültürel açıdan çok zengin bir şehir. Kolombiya için Ankara – İstanbul arasında bir yerde bir yaşantı var. Tabii deniz görmüyor ama eğlence ve kalabalık olarak İstanbul’a yakın. Konaklama seçenekleri oldukça fazla. Gece ne yazık ki tehlikeli bir şehre dönüşebiliyor.
- Cartagena → Deniz kenarında tarihi bir şehirde yaşamak isterseniz kısa bir süreliğine ziyaret edilebilir bir bölge. Karayip sahilinde inşa edilmiş en düzenli şehir olsa da uzun süre yaşamak için kısıtlı bir yer. En güzel yanı adalara gitmek için iyi bir nokta olması.
- Santa Marta → Santa Marta’yı bölge olarak ele almak gerekiyor. Şehir merkezi tam bir rezalet olsa da Tayrona Milli Parkı çevresi, sinek kuşları ile dolu Minca, kahve plantasyonu olan tepeleri olan Mendihuaca, Buritaca bölgeleri ve Palomino bölgeleri mutlaka görmeye değer yerler.
Artılar & Eksiler
✅ İnternet: Medellín harika, diğer şehirler fena değil, kuzey sahili düşük kalite
✅ Yaşam Maliyeti: Belki de en uygun ülkelerden biri denebilir. F/P için en iyisi (Arjantin’e kıyasla daha stabil)
✅ Vize: 90 gün vizesiz, 180 güne uzatma imkanı var
✅ Topluluk: Her şehirde oldukça fazla dijital göçebe ile karşılaşabilirsiniz.
⚠️ Güvenlik: Büyükşehirlerde dikkatli olmak gerek
Karşılaştırma:
Brezilya’da büyük şehirler bazen fazla kaotik olabilirken, Medellín oldukça düzenli ve yaşaması kolay bir yer. Fiyat olarak bu ülkeler arasında açık ara en hesaplı ülke. İnsanların sıcak kanlı olması açısından tek rakibi Brezilya olabilir. Herkes çok samimi. Uyuşturucu kullanımı diğer ülkelerin hepsinden çok fazla olması sebebiyle tekin değil. Kadınlar için oldukça rahatsız edici anlar yaşanabiliyor. Çünkü Kolombiya’daki turistik bölgelerde ücretli birliktelikler ve tek gecelik yaşantılar çok fazla olduğu için bu duruma alışkın olmayan yabancılar gece saatlerinde sözlü tacizlerle çok sık karşılaşıyorlar.
3. Brezilya – Muhteşem Doğa, Çılgın Şehirler
Brezilya, muhteşem plajları, dinamik şehirleri ve capoeira kültürüyle tam bir cazibe merkezi. Ama güvenlik ve yaşam maliyeti konusu burada daha dikkatli düşünmeyi gerektiriyor. Latin Amerika’nın kuşkusuz en sevdiğim ülkesi olduğu için biraz öveceğim.
Kıta’nın büyük bir kısmında ya dalgaların yüksekliği yada enlem sebebiyle denize giremezken Brezilya onbinlerce koya ve kıyıya yakına adaya sahip. Denizin en güzel renklerini ve sıcaklık seviyesini burada yaşayabilirsin. Birbirinden güzel sahiller ve tropikal iklim serinletici içecekleri ve sahilde satılan çeşit çeşit atıştırmalıkla tam bir keyif cenneti.
Yeme-içme konusunda da Brezilya oldukça zengin. Dünyanın en iyi et yemeklerinden biri olan Picanha ve en iyi mangallarından biri olan Churrasco Brezilya kökenli. Tropikal meyvelerin kokusu ile dolu marketleri ise insanı enerjik tutuyor. Bu arada her yöne oldukça büyük olan bu ülkenin her bölgesinde farklı meyveler, ağaçlar ve yaşamlar da görebiliyorsun.
Eğlence denildi mi de Brezilyalılardan daha iyi eğlenen bir millet henüz görmedim. Dansın her hali her versiyonu sanki genetik kodlarına eklenmiş gibi. Dans konusunda dünyadaki tek rakibi Kolombiya olabilecek bir ülke. Herkes oldukça enerjik ve özgüvenli. Her an her yerde her yaştan kişiyi dans ederken görebilirsin.
Öne Çıkan Şehirler
- Rio de Janeiro → Efsanevi manzaralar, ama dikkatli olmalısın. Özellikle Lapa bölgesi evsizlerin ve sürekli para isteyen kişilerin hükümdarlığı altında. Ipanema ve biraz da Leblon bölgesi hariç sürekli tetikte olmak gerekebiliyor. Çünkü onlar kime bulaşacaklarını çok iyi biliyorlar. Giyiminden, kuşamından, yürüyüşünden her şey o kadar belli oluyor ki şaşırsın. Ama bu şehirde bazı parametrelere hakim olarak yaşarsan bağımlılık yapacak kadar güzel bir yer oluyor.
- Florianópolis → Plaj hayatı ve güvenlik açısından en iyi seçeneklerden biri olan bu şehir güneyde kaldığı için kış döneminde oldukça serin olabiliyor. Temelde bir ada olan şehir onlarca sahil, yürüyüş rotası, eğlence noktasıyla adeta bir cennet. İçinde 3 tane göl olan bir adadan bahsediyorum. Bu göllerden bir tanesi teknelerin otoparkı olarak görev yapıyor ve bir nehir ile okyanusa bağlanıyor.
- Cabo Frio/Buzious/Arraial do Cabo → Bu bölge Rio eyaletine bağlı olsa da merkezden 4 saat uzaklıktaki başka bir bölge. Birbirlerine oldukça yakın olan bu noktalardan birinde kalındığında hepsinden faydalanılabiliyor. Cabo Frio merkezi imkanların fazla olduğu bir yer iken Buzious lüks, Arraial do Cabo ise doğa ve orta sınıf eğlencesi olarak yer alıyor.
Artılar & Eksiler
✅ İnternet: Büyükşehirlerde iyi, kırsalda sıkıntılı olabiliyor. Ama bu bahsettiğim şehirlerde kötünün iyisi internet her yerde var olsa da bölge tercihine göre daha iyisi her zaman var.
✅ Yaşam Maliyeti: Çok değişken (Rio pahalı, Florianópolis orta seviye)
✅ Doğa & Eğlence: Burada eğlenemeyen biri muhtemelen dışa kapalı biridir. Burada eğlenen biri ise bir daha dünyanın hiçbir yerinde o seviyede eğlenemez. Çünkü insanların o ruhu hiçbir para ile bir araya getirilemeyecek bir ruh.
⚠️ Güvenlik: En dikkat edilmesi gereken ülkelerden biri ne yazık ki Brezilya. Bunu aşmak için çok güzel bir tavsiye vereceğim. Brezilyalılar nasıl giyiniyorsa öyle giyinin, takılarla dolmayın ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Karşılaştırma:
Kolombiya ve Meksika güvenlik açısından daha kontrollü hissettirse de, Brezilya’nın doğası ve enerjisi hiçbir yerde yok. Fiyatlar olarak Brezilya ucuz bir ülke değil ama pahalı da değil. Belki güncel Türkiye fiyatlarının fahişliği ile kıyaslarsam ucuz bile kalabilir. Ama ucuz bir ülke beklemeyin. Aylık $1000 dolar altında gelirle yaşarken biraz gerilebilirsiniz. Mesela Kolombiya’da bu oldukça rahat bir geçince seviyesidir.
4. Arjantin – Avrupa Havası, Güney Amerika Fiyatları
Arjantin’de özellikle Buenos Aires, Güney Amerika’nın Paris’i gibi hissettiriyor. Harika kafeler, coworking alanları ve kültürel etkinliklerle dolu. Bangkok ve Bali ile beraber dünyanın en çok ziyaret edilen dijital göçebe noktası Buenos Aires’tir. İnanılmaz ucuz olması sebebiyle yıllardır herkesin gidip yaşadığı Arjantin’de konaklama fiyatları dahi bu yoğunluk sebebiyle sıçrama yapmış. Fakat günümüze gelindiğinde yıllardır büyüyen enflasyon sebebiyle artık Buenos Aires’te yaşam ucuz bir yer olmaktan tamamen çıkmış durumda.
Arjantin, İspanyolca’nın bol “ş” kullanılan halini kullanan oldukça keyifli bir İspanyol-İtalyan ve eser miktarda da yerli karması olan bir ülke. Mutfağı İtalyan ve İspanyol mutfağının lezzetli seçkileri ile dolu. Eğlence ve dans onlar için hiç bitmeyen bir yaşam tarzı. Dünyada vegan olmanın en zor olduğu ülkelerden biri olduğunu söylemek de haksızlık olmayacaktır muhtemelen. Çünkü dünyanın en çok et tüketen ülkelerinden biri durumundalar. Asado mangalları dünyanın en güzel mangalı olarak bilinen bir gerçek.
Arjantin dijital göçebeler için oldukça zengin seçeneklere sahip. Patagonya olarak geçen Bariloche, El Bolson, El Calafate, Ushuaia gibi bölgeleri harika bir gezi rotası çıkarmakta. Görülmesi gereken nadir alanlar açısında cennet gibi bir ülke. Bu sebeple Buenos Aires’i kendine merkez edinen dijital göçebeler hesaplı uçuşlarla ülkenin birçok noktasına haftasonu turları düzenliyorlar. Ama Patagonya bölgesinde turistik yaşam Buenos Aires’in çok üstünde haberin olsun.
Öne Çıkan Şehirler
- Buenos Aires → Şehir hayatı sevenler için ideal bir nokta. Ulaşamayacağınız hiçbir şey yok. İnternet hızı iyi denebilir ve şehir için ulaşım imkanları çok zengin.
- Córdoba → Deniz görmeyen bir İzmir denilebilir. Daha çok genç nüfus oranının yüksek olduğu eğlenceli bir metropol. Çevresindeki doğal alanların zenginliği ise Buenos Aires’en kat kat fazla.
- Bariloche → Eğer gelir düzeyin iyi ise ve doğayı seviyorsan buraya aşık olacak ve acaba burada ev fiyatları ne kadardır, oturum izni nasıl alınır diye sorgulayacaksın.
Artılar & Eksiler
✅ İnternet: İyi, özellikle coworking alanlarında muhteşem.
✅ Yaşam Maliyeti: Enflasyon dalgalansa da döviz avantajı hala büyük. Ama değişkenlik sebebiyle bu yazıyı okuduğun tarihte bunu tekrar sorgulamalısın. Yetişilebilir bir döngü yok maalesef.
✅ Kültürel Olanaklar: Sanat, tiyatro, edebiyat sevenler için muhteşem bir yer. Kültürün her dalını Arjantin’de doya doya yaşayabilirsin.
⚠️ Ekonomi & Enflasyon: Fiyatlar sürekli değişiyor, paranı iyi yönetmelisin. Kredi kartı ile ödeme farkları büyük oranda azaldı diye duymuş olsam da kontrol etmek lazım. Çünkü ülkede mavi dolar ve yeşil dolar diye adlandırılan iki farklı döviz kuru var. Devlet kuru ve kapalı çarşı kuru terimleri bizde yeni başlasa da orada uzun zamandır var.
Karşılaştırma:
Arjantin, yaşam tarzı ve kültürel açıdan en Avrupai ülke. Meksika ve Kolombiya daha Latin hissettirse de burada kendini Avrupa’da gibi hissedebilirsin. Yemek konusunda oldukça fazla seçenek olsa da kısa bir süre sonra kısır döngüye giriyor. Asla bir Meksika olamazlar. Deniz kenarı ve sıcak hava sevenler için Arjantin uygun bir yer değil. Buenos Aires ve Cordoba’nın yaz dönemi hariç serin bir yer olduğunu unutmamak lazım. İnsanları açısında değerlendirecek olursak da eğitim düzeyi en yüksek ülkelerden biri olduğunu ve oldukça pozitif insanlar olduklarını da söylemek gerekir. Arjantinlilerle dost olmak diğer ülkelerin hepsinde daha kolay oluyor. Diğer ülkelerdekilerle çok iyi arkadaş olabilirsin ama dost olmak için Arjantinlileri seçmelisin.
5. Peru – Uygun Maliyetli, Doğa Harikası Bir Seçenek
Eğer tarihi ve doğayı seven bir dijital göçebe isen, Peru tam sana göre! Lima’da internet altyapısı iyi, Cusco’da ise doğanın ve tarihin içinde bir yaşam var. Arequipa ise eğlenceli bir gastronomi şehri olarak öne çıkıyor.
Dijital göçebeler için en çok tercih edilen yer kesinlikle Cusco. Çünkü burada doğal güzellikler ve görülmesi gereken tarihi alanların neredeyse bir sonu yok. Her hafta iki tane yer göreyim desen 3 ay boyunca burada kalman gerekebilir. Fakat bu 3 ayı seçerken sıcak zamanları seçmelisin. Çünkü burası 3400 metre rakımda bulunduğu için en sıcak halinde bile geceleri üşüyebilirsin.
Yeme içme olarak Peru dünyanın en zengin 10 mutfağından biri denebilir. Tabii bu çeşit zenginliği yüksek lezzet demek değil. Örneğin 100 yemeği olduğunu kabul edersek 20’si lezzetli, 20’si idare eder, 30’u karnını doyurmak için yenir, 20’si sadece oralılar tarafından yenebilir, 10’u ise midemi aldırdım, tat alma duyum da yok diyenler için.
Peru’yu değerlendirmek isteyenler kesinlikle keşif ruhu olan kişiler olmalı. Burada her şey üzeri biraz da olsa perde ile örtülü. Meraklı olmayan ve yeni şeyler denemeyi sevmeyen biriysen Peru senin için zorlu bir süreç olabilir. Çünkü sürekli bir adaptasyon ihtiyacı gereken bir yaşam şekli var. Yerli insanların hayata bakışı ile seninki arasında uçurumlar olabilir. Bunlara hazırlıklı olmalısın.
Latin Amerika’da dijital göçebe olmak, birçok avantajı beraberinde getiriyor.
Öne Çıkan Şehirler
- Lima → Büyükşehir, sahil manzaraları ve her şeye ulaşım imkanı olsa da çoğu bölgesi riskli olabilecek bir şehir. Kısa bir zaman aralığı için kalınabilir. Gelişmiş gece hayatı, zengin mutfak alternatifleri ve hoş sosyal bölgeleri ile yine de ziyaret edilebilir.
- Cusco → Tarih ve doğa iç içe. Böyle bir yaşamı seviyorsan sıcak dönemlerinde mutlaka uzun süreli deneyimlemelisin. Machu Picchu, Gökkuşağı Dağları, Maras tuz terasları, Salkantay rotası ve daha birçok tarihi ve doğal nokta bu şehrin etrafında yaşıyor.
- Arequipa → Sakin ve uygun fiyatlı bir alternatif. 2300 metre rakımda bulunan sıcak soğuk dengesinin harika olduğu bir gastronomi şehri. Eğlence yaşamı da bir o kadar renkli ve hareketli. Gastronominin Peru’daki başkenti.
Artılar & Eksiler
✅ İnternet: Lima’da iyi, Cusco ve Arequipa’da değişken
✅ Yaşam Maliyeti: Genel olarak uygun
✅ Doğa & Tarih: Macchu Picchu, Amazon ormanları en güzel kısmı.
⚠️ Rakım & Hava Koşulları: Cusco gibi şehirlerde yükseklik başta zorlayabilir. Bol bol coca yaprağı çiğnemelisin. Bir de Lima’da sürekli yağacak gibi olan ama hiç yağamayan havası oldukça sinir bozucu ve kasvetli. Cusco’da 3400 metrede güneşli günlerde yaşamayı yada Arequipa’yı, defalarca kere Lima’ya tercih ederim.
Karşılaştırma:
Brezilya ve Kolombiya eğlence ve sosyal hayat açısından daha hareketliyken, Peru kültürel ve doğal güzellikleriyle öne çıkıyor. Keşif ruhu yüksek biriysen ve biraz da serin havayı seviyorsan Peru’yu da çok sevebilirsin. Meyve sebze zenginliği açısından ise kıtanın Brezilya ile en zengin ülkelerinden biri.
Sonuç: Hangi Ülke Sana Göre?
Benim için her birinin yeri ayrı güzel diyerek politik bir cevap vereceğim ne yazık ki. Çünkü bir yeri güzel kılan o şehrin güzellikleri kadar orada neler yaşadığın ile de ilgili. İyi yada kötü her ülkede çok fazla şey yaşayıp çok fazla dostluk ve anı biriktirdim. Bunun en önemli sebebi arkadaş canlısı biri olmam ve kıtaya gitmeden önce İspanyolca öğrenmeye başlamam oldu. İspanyolca, eğer İngilizce biliyorsanız çok kolay öğrenilebilen bir dil. Bu bölgelerde İngilizce bilen sayısı ne yazık ki düşük. Sadece diğer turist kitle ile iletişimde kalırsanız muhtemelen bu kıta pek de size farklı gelmeyecektir. Asıl zenginlik insanlarına dokunabilecek bir dijital göçebe yaşamı oluşturmak da diye düşünüyorum. Dijital göçebeliği daha yakından tanımak için dijital göçebelik yazımı da okuyabilirsin.
Latin Amerika kıtasında geçirdiğim 18 ay içerisinde bana dijital göçebeliği sorduklarında hep şöyle dedim: “her ay başka bir şehrin çocuğu olmak”. Konaklama için her türlü alternatifi deneyimlediğim için net bir şey söylemem oldukça zor fakat ilk tercihinin coliving imkanları olan bir yer tutmanız olacaktır. Bir de Latin Amerika’nın neredeyse her ülkesinde bulunan Selina zincir hostelleri dijital göçebelere özel yapılmış ve diğer dijital dijital göçebelerle bir araya gelmek için harika diyebilirim. Eğer siz de bu bakış açısıyla gezmek isterseniz, çocuğu olmaktan en çok keyif aldığım şehirler şunlar oldu;
- Büyükşehir hayatı & kültür → Buenos Aires, Mexico City, Medellin
- Sahil & rahat yaşam → Playa del Carmen, Florianópolis, Arraial do Cabo, Santa Marta
- Düşük maliyetli, güvenli seçenekler → Medellín, Arequipa, Cordoba
- Doğa & macera → Cusco, Rio de Janeiro, Bacalar, Bariloche
Latin Amerika, dijital göçebeler için sınırsız fırsat sunuyor. Hangi ülkenin sana daha uygun olduğunu belirleyip bir bilet al, sonra da keşfetmeye başla! 🚀
